facebook paylaş Googlede Ara

Hezarfen Ahmet Çelebi Kimdir? Hezarfen Ahmet Çelebi Kısaca Hayatı ve Eserleri

hezarfen kimdir, hezarfen ahmet çelebi kimdir, hezarfen ahmet çelebi hayatı, hezarfen ahmet çelebi uçtu mu, ilk uçan türk, ilk uçan insan, uçmayı başaran ilk insan kimdir, hezarfen ahmet çelebi nereden uçmuştur, hezarfen ahmet çelebi gerçekten uçtu mu, hezarfen ahmet çelebi  nasıl öldü, hezarfen ahmet çelebi  nereli, hezarfen ahmet çelebi nasıl uçtu, hezarfen ahmet çelebi nereden uçmuştur, ilk uçan kişi hezarfen ahmet çelebi, insanlar uçabilir mi, hazarfen ahmet çelebi


Uçmayı başaran ilk Türk olarak bilinen Hezarfen Ahmet Çelebilinin hayatını sizler için derledik. İşte HEzarfen Ahmet Çelebi'nin kısaca hayatı...

Hezarfen Ahmet Çelebi Kimdir?


Hezarfen Ahmet Çelebi, (1609 – 1640) kendi geliştirdiği takma kanatlarla uçmayı başaran ilk insandir, 17. yüzyılda Osmanlı’da yaşamış Türk bilginidir. 1623-1640 yılları arasında saltanat süren Sultan IV. Murat zamanında, uçma tasarısını gerçekleştirdiği ve geniş bilgisinden ötürü halk arasında, “Bin Fenli” anlamına gelen Hezarfen olarak anıldığı bilinmektedir. (Hezar, Farsça 1000 sayısını nitelemektedir.)

İlk uçma denemelerinde, 10. yüzyıl Türk alimlerinden İsmail Cevheri’den ilham almıştır. Cevheri’nin bulgularını iyice inceleyen ve öğrenen Çelebi, kuşların uçuşunu inceleyerek tarihi uçuşundan önce hazırladığı kanatlarının dayanıklılık derecesini ölçmek için, Okmeydanı’nda deneyler yapmıştır. Ayrıca, Leonardo Da Vinci’nin uçma konusundaki çalışmalarında kendinden çok önce bu konuda deneyler yapan İsmail Cevheri’den ilham aldığı sanılmaktadır.

1632 yılında lodos bir havada Galata Kulesi’nden kuş kanatlarına benzer bir araç takıp kendini boşluğa bırakan ve uçarak İstanbul Boğazı’nı geçip 6000 m. ötede Üsküdar’da Doğancılar’a inen Hezarfen Ahmet Çelebi, Türk havacılık tarihinin en kayda değer simalarından birisidir. Bu uçuş hakkındaki belgeler şimdiye kadar sadece Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sindeki ifadesinden ibarettir.

Bu olay Osmanlı Devleti’nde ve Avrupa’da büyük yankı buldu ve dönemin padişahı IV. Murat tarafından da beğenildi. Sarayburnu’ndaki Sinan Paşa köşkünden bu durumu seyreden Sultan, Ahmet Çelebi ile önce çok yakından ilgilenmiş, hatta Evliya Çelebi’ye göre “bir kese de altınla” sevindirmiş, ancak bu derece bilgili ve becerikli birisinin tehlikeli olabileceğini düşünüp, “Bu adem pek havf edilecek bir ademdir, her ne murad ederse elinden gelür, böyle kimselerin bakaası caiz değil” diyerek onu Cezayir’e sürgün etmiştir.

Kategori: , , , , , , , , ,

1 yorum:

  1. Eserleri yok madem eseelerini yazmicaniz ba§liğa esrleri koymayin

    YanıtlaSil

Yandex.Metrica